Vergi hukukunda Sürelerin Uzamasına Yol Açan Haller
Sürelerin uzamasına yol açan haller VUK, İYUK ve 5604 sayılı Mali Tatil Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu haller:
- Mücbir Sebep (VUK md. 15)
- Zor Durum (VUK md. 17)
- Ölüm Hali (VUK md 16)
- Mali Tatil
- Diğer nedenler (Adli Tatil, Uzlaşmada süre uzatımı ve Hazine ve Maliye Bakanlığının ödemede süre uzatımı)
Mücbir Sebep
Kişilerin iradesi dışında meydana gelen, öngö- rülemeyen ve önlenemeyen olaylardır. Mücbir sebepler nedeniyle vergiye ilişkin ödevlerini yerine getiremeyen mükellefler için süreler işlemez ve uzar (VUK – 15). Mükellef uzayan süre içinde ödevlerini yerine getirirse vergi kabahati işlemiş sayılmaz ve ceza da kesilmez.
Mücbir Sebep Halleri – VUK md. 13:
- Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk,
- Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler,
- Kişinin iradesi dışında meydana gelen mecburi gaybubetler,
- Sahibinin iradesi dışında defter ve belgelerin elinden çıkması gibi hallerdir.
Örneğin yıllık gelir vergisi beyannamesi 25 Martta verilmektedir. Gerçek usulde mükellef Bay A, 20 Martta ağır bir trafik kazası geçirip hastaneye kaldırılmış ve 1 Mayısta taburcu edilmiştir. Yani kaza beyannamenin verilmesine 5 gün kala gerçekleşmiştir. Süre 5 gün kala mücbir sebep nedeniyle durmuştur. Bu durumda mücbir sebebin etkilerinin ortadan kalktığı taburcu tarihine 5 gün ilave edilir (1+5=6), mükellef 6 Mayısa kadar gelir vergisi yıllık beyannamesini verebilir ve kendisine ceza kesilmez (mücbir sebep sayılabilmesi için olayın a) gerçek b) sezilmez c) karşı konulmaz d) kusur unsurunun olmaması gerekir).
Zor Durum
Mücbir sebep halleri kadar ağır olmayan, ancak mükellefin ödevlerini yerine getirmesini engelleyen durumlardır. Zor durumda kalan mükelleflere, kanuni sürenin bir aydan az olması halinde bir aya kadar, bir aydan fazla olması halinde ilgili sürenin bir katına kadar süre verilebilmektedir (VUK – 17). Zor durum halleri kanunda sayılmamıştır ve mükellefin zor durumda olup olmadığı idarenin takdirine bırakılmıştır.
Zor Durumdan Yararlanabilmek İçin Şartlar:
- Mükellef kanuni sürenin bitiminden önce ek süre talebiyle idareye başvurması gerekir,
- Başvuru yazılı şekilde yapılmalıdır,
- Ek sürenin verilmesi verginin tahsilini tehlikeye düşürmemelidir,
- Zor durum hali gelir İdaresince kabul ve uygun görülmelidir,
- Zor durum ile vergi ödevi arasında sebep- sonuç ilişkisi olmalıdır.
Mücbir sebep halleri kanunda sayılmış iken, Zor durum halleri kanunda sayılmamıştır. Mücbir sebebin vergi ödevini yerine getirememeye etkisi mutlak iken, zor durumun etkisi nispidir. Mücbir sebep halleri meydana geldikten sonra bunun kabulü ile ilgili idarenin takdir yetkisi yok iken, zor durum hallerinin kabulü açısından idarenin takdir yetkisi vardır. Mücbir sebep hallerinde sürenin ne kadar uzayacağını mücbir sebebin devamı belirlerken, zor durumda süre kanuni sürenin bir katını aşmamak üzere uzatılabilir. Zor durumda idari süreler uzamaz, kanuni süreler uzar.
Ölüm
Mükellefin ölmesi halinde, vergilendirme ile ilgili ödevler mirası reddetmemiş mirasçılara geçer. Medeni Kanun md. 606’ya göre, mirasçılar 3 ay içinde sulh hukuk mahkemesine reddi miras dilekçesi vererek mirası reddedebilmektedirler. Bu süre ile uyumlu olarak vergi hukukunda da bildirim ve beyan sürelerini uzatan 3 aylık süre verilmiştir (VUK md. 16). Ölüm halinde uzayacak süre mirasçılara geçen bildirme ve beyanname verme ödevlerine yönelik olan sürelerdir.
^Mükellefin ölmesi halinde, vergilendirme ile ilgili ödevler mirası reddetmemiş mirasçılara geçer.
Bildirme ve beyanname verme sürelerine, bu sürelerin sonundan itibaren 3 ay eklenir. Medeni kanuna paralel bir düzenlemedir. Ölüm işi bırakma hükmündedir (VUK md. 164). İşi bırakma halindeki süre gibi, ölüm olayının meydana geldiği tarihten itibaren 1 ay içinde mükellef tarafından vergi dairesine bildirim yapılması gerekir. GVK md. 92/2’de ölüm halinde Yıllık Gelir Vergisi Beyanname verme süresinin 4 ay uzayacağına ilişkin özel hüküm vardır (kıst dönem gelir vergisi beyanı). Bunun sebebi, yıl içinde meydana gelen ölüm olaylarında, takvim yılı başından ölüm olayının meydana geldiği tarihe kadar elde edilen kazançların beyanı kıst dönem gelir vergisi beyanı ile yapılmaktadır. Bu durumda 1 ay ölüm yani işi bırakmanın bildirimi, 3 ay da ölüm halinde sürenin uzamasından gelmekte ve mirası reddetmemiş mirasçılar tarafından 4 ay içinde kıst dönem gelir vergisi beyanında bulunulmaktadır. Bu hal, tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin uzaması ile ilgili bir düzenleme olmadığından, ödeme süreleri 3 aylık uzayan süre kapsamına girmez. Sadece, ölüm halinde, ölenin tahakkuk etmiş vergi borçlarının tahsili, ölüm günü de dâhil olmak üzere 3 gün ertelenir.
Vergi İncelemesi Nedeniyle defter ve belgelerin vergi idaresince muhafaza altına alındığı tarih ile vergi beyannamesinin verileceği tarih arasında 1 aydan kısa süre varsa beyanname verme süresi kendiliğinden 1 ay uzamaktadır (VUK md. 144/5).
Hazine ve Maliye Bakanlığı 500’den fazla mükellefi olan vergi dairelerinde ödeme süresini 15 gün uzatabilmektedir (VUK md. 111/5). Yani bu tür vergi dairelerindeki mükelleflere bakanlık tarafından, vadenin dolumunu müteakip 15 güne kadar ek süre verilebilmektedir.
Tarhiyat Sonrası Uzlaşma sağlanamamış ve dava açma süresi geçmiş veya 15 günden az kalmışsa, dava açma süresi, uzlaşmanın sağlanamadığı ve tutanak altına alındığı tarihi müteakip 15 gün uzar (VUK Ek md. 7).
Mali Tatile rastlayan vergi ödevleri, ödeme süreleri ve idari çözüm yollarına başvuru süreleri 5 gün uzar. Muhasebe kayıt ve bildirim süreleri ile dava açma süreleri ise işlemez. Adli Tatile rastlayan dava açma süreleri, adli tatili izleyen günden itibaren 7 gün uzar (İYUK md. 8).
Mali Tatilin Sürelere Etkisi
5604 sayılı Kanun ile 2007 yılından itibaren Mali Tatil yürürlüğe girmiştir. Mali Tatil her yıl Temmuz ayının birinden yirmisine kadar uygulanır (yirmisi dâhil). Haziran ayının son gününün tatil günü olması halinde, mali tatil Temmuz ayının ilk iş gününü takip eden günden başlar. Örneğin 30 Haziran 2018 cumartesiye rastladığından, Temmuz ayının ilk iş günü de 2 Temmuz 2018 olduğundan, 2018 yılında mali tatil 3 Temmuzda başlamış ve 20 Temmuz mesai saatinde sona ermiştir.
Mali Tatil süresince verilmesi gereken beyanname, vadesi mali tatile rastlayan vergi borçları, iş kazası ve meslek hastalığı dışında SGK’ya ilişkin beyan, bildirim ve ödemeler, uzlaşma talep etme ve cezalarda indirim başvurusu ve bilgi verilmesine ilişkin süreler, tatilin bittiği tarihten itibaren 5 gün uzar.
Mali Tatil süresince yapılması gereken muhasebe kayıt ve bildirim süreleri ile vergi davası açma süreleri işlemez. Mali Tatil süresince incelemeye başlanılamaz ve defter ve belge ibrazı talep edilemez (aramalı incelemeler hariç). Mali Tatil süresince bilgi isteme talepleri mükellef ve sorumlulara bildirilmez, tebligat yapılırsa süre mali tatilin son gününden itibaren işlemeye başlar.
Mali Tatilin sona erdiği günü izleyen 5 gün içindeki süreler de beşinci günün mesai saati bitiminde sona ermiş sayılır (25.07.2019)
Mali Tatil nedeniyle beyanname verme süresi uzamış olan vergilerde ödeme süresi, beyan süresini takip eden günün mesai saati bitimine kadar uzamış sayılır (26.07.2019). Yani 1 gün ilave edilmektedir.
Mali Tatile Dâhil Olmayan Vergiler
- Özel tüketim vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi, özel iletişim vergisi ve şans oyunları vergisi beyan ve ödeme süreleri,
- Gümrük idareleri, il özel idareleri ve belediyeler tarafından tarh ve/veya tahsil edilen vergi, resim ve harçlarla ilgili olarak beyan ve ödeme süreleri,
- İcra yoluyla yapılan ve resmi kurumlarca müzayede yerlerindeki satışlara ilişkin katma değer vergisi beyan ve ödeme süresi,
- Harçlar Kanununa göre beyan ve ödeme süreleri ile noterler tarafından tahsil edilen damga vergisi ve harç bedellerinin beyan ve ödeme süreleri,
- Pişmanlık talepli beyannamelerin ödeme süresi.
Örneğin bir verginin beyan süresinin son günü mali tatile rastlamışsa, beyan süresi, son günü izleyen tarihten itibaren 5 gün uzayacaktır. Dolayısıyla, 2018 yılı için, 3-20 Temmuz arasına rast gelen son beyan tarihli vergilerinin beyanname verme tarihleri 25 Temmuza uzamıştır. Mükellefler, son beyan tarihini beklemeden de beyannamelerini verebilirler.
Adli Tatilin Sürelere Etkisi
Bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri her yıl 20 Temmuz-31 Ağustos arası çalışmaya ara verirler ki arada geçen bu süreye “Adli Tatil” denilmektedir. Adli Tatile rastlayan dava açma süreleri, adli tatili izleyen günden itibaren 7 gün uzar (İYUK md. 8/3). Adli Tatil ülkemizde 20 Temmuz — 31 Ağustos tarihleri arasındadır. Dava açma süresinin son günü adli tatile rastlarsa, dava açma süresi 7 gün uzayarak otomatik olarak 7 Eylül tarihine uzayacaktır.
Mali Tatil süresince dava açma süreleri işlemez iken, Adli Tatil dava açma sürelerini uzatmaktadır. Örneğin 20 Haziran’da tebliğ edilen bir vergi ve ceza için önce Mali Tatil nedeniyle 1-20 Temmuz tarihleri arası dava açma süresi işlemez ve son süre 9 Ağustosa uzar. Bu defa Adli Tatilin etkisinden dolayı dava açma süresi 7 Eylül olmaktadır. Fakat adli tatil içinde bir tebligat alıp dava açma süresi adli tatilin bitiminde sona eren hallerde süreler etkilenmeyecektir. 3 Ağustosta vergi ceza ihbarnamesi alan mükellefin en geç 2 Eylülde dava açması gerekmektedir. 2 Eylül, adli tatil dışında kalan bir süre olduğundan sürelerin uzaması söz konusu olmayacaktır.