Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı Nedir?

Yeterli delile ulaşılamaması, yeterli delile ulaşılsa bile ön ödeme, uzlaşma veya iddianame­nin düzenlenmesinin ertelenmesi söz konusu olduğunda veya kovuşturmanın mümkün olmadığı hâllerde ya da Cumhuriyet savcısının takdir hakkını kullandığı hâllerde soruş­turma evresi, kovuşturmaya yer olmadığı (takipsizlik) kararı ile sona erer.

Kovuşturmaya yer olmadığı kararı hangi hâllerde verilir?

Bununla birlikte Cumhuriyet savcısı, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın et­kin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleş­miş kararıyla tespit edilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açmak zorundadır (CMK m. 172/3).

Yeterli Delil Olmaması veya Kovuşturma Olanağı Bulunmaması

Cumhuriyet savcısı soruşturma sonunda toplanan delilleri suçun tüm unsurları bakımın­dan değerlendirir. Suçun bütün unsurlarına ilişkin yeterli delile ulaşılamamışsa kovuş­turmaya yer olmadığı kararı verilir (CMK m.172/1). Eldeki delillere göre, yapılacak mu­hakemede sanığın beraat etmesi ihtimali mahkûm olması ihtimalinden daha kuvvetli ise “yeterli delilden”veya başka bir anlatımla yeterli şüpheden söz edilemez.

Bunun dışında yeterli delil olmakla birlikte, uyuşmazlık konusu olaya ilişkin kovuştur­ma olanağının bulunmadığı hâllerde de kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Örneğin takibi şikâyete bağlı bir suçu işlediğine ilişkin olarak hakkında yeterli delil bulunan kişi bakımından, şikâyet hakkı olan kimse şikâyetini geri alırsa kovuşturma olanağı kalmaz. Bu durumda da C. savcısı, artık kovuşturma olanağı bulunmadığı gerekçesiyle kovuştur­maya yer olmadığı kararı verecektir.

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açıl­ması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz. (CMK m.172/2). Ancak belirtelim ki ön ödeme, uzlaşma, iddianamenin düzenlenmesinin erte­lenmesi nedeniyle verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararları yargı kararı gibi kesin etki doğurur. Bu nedenlerle verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararlarınınyeni delil nede­niyle ortadan kaldırılması mümkün değildir.

Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararına Karşı İtiraz Davası Açılması

İtiraz davasının konusunu, yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi sebebiyle veri­len kovuşturmaya yer olmadığı kararları oluşturur. Kovuşturma olanağının bulunmaması sebebiyle verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararlarına karşı itiraz davasının açılıp açıl­mayacağı tartışmaya açıktır (CMK m.172/1).

Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması konusunda takdir yetkisini kul­lanarak yani etkin pişmanlık veya şahsi cezasızlık nedeniyle vermiş olduğu kovuşturma­ya yer olmadığı kararlarına karşı kovuşturma (itiraz) davası açılamaz (CMK m.173/5). Belirtelim ki Cumhuriyet savcısının takdir hakkı çerçevesinde verdiği iddianamenin dü­zenlenmesinin (kamu davasının açılmasının) ertelenmesine ilişkin kararlara karşı suçtan zarar görene CMK m.173 hükümlerine göre kovuşturma (itiraz) davası açma imkânı ta­nınmıştır. Bir anlamda kovuşturma davasının açılması bu hâl için öne çekilmiştir. Ertele­me hâlinde denetim süresi sonunda verilecek olan kovuşturmaya yer olmadığı kararlarına karşı kovuşturma (itiraz) davası açılamaz.

Kovuşturmaya yer olmadığı kararı, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sor­guya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir (CMK m.172/1).

Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edil­diği tarihten itibaren on beş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çev­resinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir. İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir (CMK m.173/1-2).

Sulh ceza hâkimi, önce davanın süresinde açılıp açılmadığını ve davayı açan kişinin gerçekten suçtan zarar gören olup olmadığını inceler. Biçimsel koşullar gerçekleşmemişse dava bu yönden reddedilir. Yoksa talep konusu araştırılmaya başlanır. Kovuşturma davası duruşmasız ve dosya üzerinden görülür. Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için so­ruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir (CMK m.173/3).

Sulh ceza hâkimi, kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa istemi ge­rekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcı­sına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir (CMK m.173/3). İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci mad­denin ikinci fıkrası kapsamında yeni delil çıkmasına ve sulh ceza hakiminin bu yönde karar vermesine bağlıdır. (CMK m.173/6). Sulh ceza hâkimi istemi yerinde bulursa Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir (CMK m.173/4).

Cumhuriyet Savcısının Takdir Hakkını Kullanacağı Hâllerin Varlığı

Cumhuriyet savcısı soruşturmanın sonunda yeterli delile ulaşmasına rağmen cezayı ta­mamen kaldıran şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerek­tiren koşulların ya da şahsi cezasızlık sebebinin varlığı hâlinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verebilir (CMK m.171/1). Bu hâlin uygulanması savcının takdirine bırakılmıştır. Savcı iddianame düzenleme yolunu da tercih edebilir. Belirtelim ki savcının bu imkânı kullanabilmesi için cezalandırmayı engelleyen bir etkin pişmanlık hâlinin veya şahsi ce- zasızlık sebebinin gerçekleşmesi gerekir. Cezayı azaltan etkin pişmanlık hâlinin veya şahsi cezasızlık nedeninin gerçekleştiği hâllerde savcılık bu imkânı kullanamaz. İddianame dü­zenlenmek zorundadır.

Daha önce de belirtmemize rağmen bir kez daha hatırlatmakta fayda vardır ki; C. sav­cısının takdir yetkisini kullanarak kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdiği hâllerde bu karara itiraz edilmesi mümkün değildir (CMK m.173/5).

Leave a comment

error: Content is protected !!