Kamu Davasına Katılma Ne Demektir?
Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında yani iddianamenin kabul edilmesinden sonra hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler. Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır (CMK m.237). Soruşturma evresine katılma mümkün değildir. Bu evrede suçtan zarar gören veya mağdur ancak Kanun’da belirtilen belirli işlemlerde örneğin keşifte hazır bulunma hakkına sahiptir.
Katılma Usulü
Katılma, kamu davasının açılmasından yani iddianamenin kabul edilmesinden sonra mahkemeye dilekçe verilmesi veya katılma istemini içeren sözlü başvurunun duruşma tutanağına geçirilmesi suretiyle olur. Duruşma sırasında şikâyeti belirten ifade üzerine, suçtan zarar görenden davaya katılmak isteyip istemediği sorulur. Cumhuriyet savcısının, sanık ve varsa müdafiinin görüşünün alınmasından (dinlenmesinden) sonra davaya katılma isteminin uygun olup olmadığına karar verilir.
Katılanın Hakları
Mağdur veya suçtan zarar gören davaya katıldığında, cinsel saldırı suçu ile alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteyebilir. Mağdur veya suçtan zarar görenin çocuk, sağır ve dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede akıl hastası olması hâlinde avukat görevlendirilmesi için istem aranmaz (CMK m.239). Ayrıca katılanın, hâkimi reddetme (CMK m.24/2), ara kararlara konu olan hususlarda görüş bildirme (CMK m.33), delillerin tartışılmasına katılma yani tanıkların duruşmaya getirtilmesini isteme (CMK m.234/1-b), savcı, sanık veya müdafi ile tutanakların okunmasına rıza gösterme (CMK m.211), sanık, tanık, bilirkişinin açıklamalarına karşı beyanda bulunma (CMK m.215), mahkeme başkanı aracılığıyla soru sorma (CMK m.201), belgenin okunmasından sonra belge içeriğine karşı açıklama yapma (CMKm.215), esas hakkında görüş bildirme (CMK m.216) hakkı vardır.
Katılmanın Davaya Etkisi
Katılma davayı durdurmaz. Tarihi belirlenmiş olan duruşma ve yargılama usulüne ilişkin diğer işlemler vaktin darlığından dolayı katılan kimse çağrılamayacak veya kendisine haber verilemeyecek olsa bile belirli gününde yapılır (CMK m.240).
Katılmadan Önceki Kararlara İtiraz
Katılmadan önce verilmiş olan kararlar katılana tebliğ edilmez. Bu kararlara karşı kanun yoluna başvurabilmesi için Cumhuriyet savcısı için öngörülen sürenin geçmesiyle katılan da başvuru hakkını kaybeder (CMK m.241).
Katılanın Kanun Yoluna Başvurması ve Başvurusunu Geri Alması
Katılan, Cumhuriyet savcısına bağlı olmaksızın kanun yollarına başvurabilir. Karar, katılanın başvurusu üzerine bozulursa Cumhuriyet savcısı işi yeniden takip eder (CMK m.242).
Katılanın avukat vekili de katılandan ayrı olarak kanun yollarına başvurabilir. Kanun yoluna başvuru konusunda katılan ile vekilinin iradesi çeliştiğinde zorunlu vekillik hâlleri hariç, kanımızca katılanın iradesi üstün tutulmalıdır.
Katılan, kanun yoluna başvuru süresi içinde hiç kanun yoluna başvurmayacağını açıklayabilir yani kanun yolundan vazgeçebilir veya başvuru yapmışsa başvurusunu geri alabilir. Avukat vekil de vekâletnamesinde açıklık bulunmak kaydıyla kanun yolundan vazgeçebilir veya başvuruyu geri alabilir (CMK m.266/2). Vekâletnamede özel olarak yetkilendirilmiş olmasına rağmen vazgeçme ve geri alma konusunda ihtiyari vekil ile katılanın iradeleri çeliştiğinde katılanın iradesi üstün tutulmalıdır. Zorunlu vekillik hâlinde ise zorunlu vekilin vazgeçme ve geri alma konusundaki iradesi esas alınmalıdır.
Katılmanın Hükümsüz Kalması
Katılan vazgeçerse veya ölürse katılma hükümsüz kalır. Ancak mirasçılar, katılanın haklarını takip etmek üzere davaya devam edebilir (CMK m.243).