Her İki Tarafın Tacir Olmasına Bağlı Özel Hükümler
Bir Takım İhbar ve İhtarlar İçin Şekle Uyma Gereği
TTK m.18/3 uyarınca, tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek, sözleşmeden dönmek veya sözleşmeyi feshetmek amacıyla yapılacak ihbar veya ihtarların şu dört yoldan birisi ile yapılmaları gerekir: Noter kanalı ile taahhütlü mektup
ile telgrafla ya da güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile. (Dikkat: Ayrıntılı bilgi için bkz. Kayıtlı Elektronik Posta Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, RG 25.8.2011).
Hapis Hakkını Kullanmada Kolaylıktan Yararlanma
TMK m.950 hapis hakkını düzenlemiş yani, belirli koşulların varlığı hâlinde alacaklıya, borçlunun bazı mallarını borç ödeninceye kadar elde tutma hakkı tanınmıştır. Bu hakkın kullanılabilmesi üç koşulun gerçekleşmesine bağlıdır: Alacaklı, borçluya ait taşınır bir eşya ya da kıymetli evraka borçlunun rızası ile zilyet olmalıdır; alacaklının alacağı muaccel olmalıdır; nihayet, alacak ile zilyetlik konusu ilişki arasında tabii bir bağlantı bulunmalıdır.
Basit bir örnek vermek gerekirse, otogardaki emanet eşya deposuna bıraktığınız valizinizi alabilmek için depo ücretini ödemeniz gerekir. Aksi takdirde emanetçi, valizinizi vermekten kaçınma (hapis) hakkını kullanabilir. Tacirlerin hapis hakkını kullanmasında getirilen kolaylık, üçüncü koşul açısından ortaya çıkmakta, alacak ile zilyetlik arasında bağlantı olmasa bile hapis hakkı kullanılabilmektedir (TMK m.950/2). Yani alacak ile zilyetliğin farklı nedenlerden, farklı sözleşmelerden doğması hâlinde bile tacir hapis hakkına sahiptir. Örneğin tacir A, eşyasını taşıdığı tacir B’ye karşı muaccel olan taşıma ücreti alacağı için, daha önceden saklama sözleşmesine dayanarak B’nin getirmiş olduğu kendi deposundaki mallar üzerinde dahi hapis hakkını kullanabilir. Görüldüğü üzere burada, alacak taşıma sözleşmesinden, zilyetlik ise saklama sözleşmesinden doğmaktadır.
Ticari Satış ve Mal Değişimi Sözleşmelerinde Özel Hükümlere Tabi Olma
TTK m.23’de tacirler arasında yapılan ticari satış ve mal değişimi (trampa) sözleşmelerinin kural olarak TBK’nın ilgili hükümlerine bağlı olduğu belirtildikten sonra, bu tür sözleşmeler hakkında özel bazı hükümlere de yer verilmiştir. TTK m.23’de düzenlenen bu özel hükümlerin uygulanabilmesi için tacirler arasında yapılan ve onların ticari işletmelerini ilgilendiren bir satış veya mal değişiminin mevcut olması gerekir.
Esnaflara da Uygulanacak Olan Ticari Hükümler
TTK m.15/2 uyarınca, TTK’nın 20 nci ve 53 üncü maddeleri ile TMK’nın 950 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü, esnaflar hakkında da uygulanır.