Stealer Log
Free Log
free log
stealer
stealer store
stealer log free
Vergi Ceza Davasına İlişkin Usuli Durumlar
  • 0352 211 11 11
  • info@metinpolat.av.tr
Vergi Ceza Davasına İlişkin Usuli Durumlar

Vergi Ceza Davasına İlişkin Usuli Durumlar

Hürriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılacak adli vergi suçlarına ilişkin kamu davalarında CMUK.'nun öngördüğü usul prosedürü uygulanır. Uygulamada usul kurallarına uyulmaması nedeniyle pek çok kararın bozulduğunu gözlemlediğimizden bu konuda bozma nedeni sayılan bazı usuli durumların incelenmesi yararlı olacaktır,

öncelikle, iddianamede "sanığa isnat olunan suçun nelerden ibaret bulunduğunun belirtilmesi ve suçun kanuni unsurlarının açıklanması" gerekir. CMUK.'nun 163/2.maddesinde belirtilen bu hususları ihtiva etmeyen iddianameye dayanılarak yargılama yapılıp hüküm kurulması, yasaya aykırıdır, iddianameye konu edilmeyen bir suçtan, örneğin, belgelerde tahrifat yaptığı iddiasıyla dava açılan sanık hakkında iddianame kapsamı dışına çıkılarak defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan mahkumiyet hükmü kurulamaz. Açılan kamu davası ile ilgili herhangi bir karar verilmemesi yasaya aykırıdır.

Mahkeme, V.U.K.'nun 367.maddesinde dava şartı olarak öngörülen mütalaanın bulunup bulunmadığını, bulunması halinde iddianamedeki tavsife uygun olup olmadığını araştırmak durumundadır. Dava şartı gerçekleşmediği takdirde davanın düşmesine, mütalaa alınmadan dava açıldığının belirlenmesi halinde "yargılamanın durmasına" karar vermelidir. Duruşma sırasında sanığın yeni bir suçunun ortaya çıkması halinde inceleme yapılması ve mütalaa alınması bakımından Cumhuriyet Savcılığına suç ihbarında bulunulmalıdır.

Mahkemenin öncelikle bakacağı diğer bir husus ise iddianamede ve dayanağını oluşturan vergi suçu raporu ile Defterdarlık veya Gelirler Bölge müdürlüğü mütalaasında nitelendirilen suçun görevine dahil olup olmadığının belirlenmesidir. Görevine girmediğinin anlaşılması halinde "görevsizlik kararı" verilmelidir.

Davalar arasında fiili ve hukuki irtibat bulunması halinde davaların birleştirilmesi, birbiriyle irtibatı bulunmayan davaların ise tefrikine karar verilmesi gerekir. Birleştirme ve tefrik kararları nihai kararlardan olmadığından temyizi mümkün değildir.

Sanık hakkında mükerrer dava açıldığının belirlenmesi halinde ikinci davanın CMUK.'nun 53/3 .maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekir.

Sanığa, CMUK.'nun 135.maddesinde öngörülen savunmaya ilişkin haklan hatırlatılmadan sorguya çekilmesi, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracağından, yasaya aykırıdır.

İddianame ile açılan dava üzerine usulünce duruşma yapılıp hüküm kurulması gerektiğinden evrak üzerinde yapılan inceleme veya tensiple hüküm kurulamaz. Sanığın sorgusundan önce CMUK.'nun 236.maddesinde öngörülen şekilde açık kimliği ve şahsi durumu tesbit edilmeli ve iddianame okunduktan sonra sorgusu yapılmalıdır.

Sanığın nüfus kaydı ile bu kayda uygun sabıka fişi getirtilerek duruşmada okunup sanıktan diyecekleri sorulmalıdır. Vergi suçunun tesbitine ilişkin raporlar ile dayanağını oluşturan tutanak ve belgeler okunup sanıktan bunlara karşı savunması sorulmalıdır.

Uygulamada, CMUK.'nun 223/son maddesi uyarınca beraat karan verilirken sanığın sorgusu yapılmadan delil takdirine girişildiği ve bu nedenle kararların bozulduğu ve zaman israfına neden olunduğu görülmektedir.

Y.CGK.'nun 2.10.2001 tarih ve 11-212/197 sayılı kararına göre;

"Sanık hakkında kamu davası açıldığında CYUY.nın 206, 207, 223/1, 236 ve 135.maddeleri uyarınca davaya bakan mahkemece duruşma günü belirlenecek, sanık ve tanıklarla varsa taraf vekilleri davet edilecek, belirlenen günde sanığın sorgusu yapılarak kanıtlar toplanıp karar verilecektir.

Yasa koyucu somut gerçeğin ortaya çıkarılması, savunma olanağının sağlanması, cezaların kişiselleştirilmesi için sanığın sorgusunun yapılmasını zorunlu kılmıştır. Bu nedenle CYUY.'nın 223/son, 225 ve 253/son maddelerinde belirtilen ayrık hükümler dışında sanığın sorgusu yapılmadan karar vermek olanaksızdır.

Sanığın duruşmada hazır bulunması ve sorgusunun yapılması, "yargılamanın yüze karşı olması", "savunma hakkının kısıtlanamayacağı" ve cezanın kişiselleştirilmesi" ilkelerinin doğal bir sonucudur. Ayrık tutulan CYUY.'nın 223/son maddesinin hükmü, dosya kapsamına göre "ÎLK BAKIŞTA EYLEMİN SUÇ OLUŞTURMAYACAĞININ ANLAŞILMASI" halinde uygulanacaktır. Sanığın sorgusu yapılmadan, mevcut kanıtlar tartışılarak kanıt takdiri suretiyle beraat karan verilmesi olanaksızdır."


WhatsApp
Hemen Ara