DAVALIYA USULÜNE UYGUN ŞEKİLDE DAVA DİLEKÇESİNİN TEBLİĞİ DİLEKÇELER TEATİSİ TAMAMLANDIKTAN SONRA TAHKİKAT GÜNÜ BELİRLENİP KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ - HUKUKİ DİNLENİLME HAKKININ İHLALİNİN DOĞRU OLMADIĞI
T.C YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2015 / 17243
Karar: 2016 / 9108
Karar Tarihi: 04.05.2016
ÖZET: Mahkemece yapılacak iş; davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesinin tebliği, cevap dilekçesi sunma hakkı tanınması, dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşma gününün tebliği, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakılar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği taktirde tahkikat günü belirlenip, taraflara tebliğinin yapılması, tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp, birlikte davalının yokluğunda hüküm tesisi hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olup, bozmayı gerektirmiştir.
(2709 S. K. m. 36) (7201 S. K. m. 10, 16, 21) (6100 S. K. m. 27, 140, 147) (YHGK 17.12.2014 T. 2013/12-1372 E. 2014/1065 K.)
Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, 02.09.2014 tarihinde ikame edilmiştir. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanunun 3. maddesiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen 2. fıkraya göre; "bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." Tebligat Kanununun uygulanmasına dair yönetmeliğin bilinen adreste tebligat başlıklı 16/2. maddesinde "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır" denilmiştir. Yukarıda açıklanan kanun ve yönetmelik hükümlerine göre öncelikle bildirilen adrese tebligat çıkarılacak, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde ise, bu kez muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre çıkarılacaktır. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddelerini farklı şekilde yorumlayarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine, başka adresi bilinmiyor diyerek doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması doğru bulunmamıştır. Bu davranış anayasanın 36. maddesine aykırı olur ve muhatabın savunma hakkının kısıtlanması anlamına gelir.
Mahkemece, davalı erkeğe dava dilekçesi doğrudan davalının mernis adresine tebligat zarfının üstüne mernis adresi olduğu belirtilerek Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edilmiştir. Bu durumda dava dilekçesi tebliği usulsüz olup, davalının savunma hakkı kısıtlanmıştır (HGK. 17.12.2014 tarih, 2013/1372 esas, 2014/1065 karar). O halde, mahkemece yapılacak iş; davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesinin tebliği, cevap dilekçesi sunma hakkı tanınması, dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşma gününün tebliği, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti (HMK m. 140) taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakılar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği taktirde tahkikat günü belirlenip, taraflara tebliğinin yapılması (HMK m. 147), tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp, birlikte yazılı şekilde davalının yokluğunda hüküm tesisi hukuki dinlenilme hakkının (HMK m. 27) ihlali niteliğinde olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple bozulmasına, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile, karar verildi.04.05.2016