YETERSİZ TANIK BEYANLARINA İTİBAR OLUNARAK KARAR VERİLMESİNİN İSABETSİZLİĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU
T.C YARGITAY
21.Hukuk Dairesi
Esas: 2015 / 15588
Karar: 2016 / 7849
Karar Tarihi: 03.05.2016
ÖZET: Dava, tarihleri arasında haftada 2 gün olmak üzere davalı işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Davacının davalı işyerinde tarihli Yönetim Kurul Kararı ile işe başladığı anlaşılmakta ise de bu tarih öncesi tespite karar verilen süre için tanık beyanları yetersizdir. tarihinden önce tespitine karar verilen süre için yetersiz tanık beyanlarına itibar olunarak karar verilmesi bozma nedenidir.
(506 S. K. m. 79) (YHGK 16.06.1999 T. 1999/21-510 E. 1999/527 K.) (YHGK 03.11.2004 T. 2004/21- 480E. 2004/579 K.)
Dava ve Karar: Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde Mart 2008-25/06/2011 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, 2008/Mart-25.06.2011 tarihleri arasında haftada 2 gün olmak üzere davalı işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalı işyerinde 25.04.2009 tarihli Yönetim Kurul Kararı ile işe başladığı anlaşılmakta ise de bu tarih öncesi tespite karar verilen süre için tanık beyanları yetersizdir.
Somut olayda; 25.04.2009 tarihinden önce tespitine karar verilen süre için yetersiz tanık beyanlarına itibar olunarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, dava konusu dönemde davalı apartmanda ikamet eden bina sakinleri ile zabıta marifetiyle tespit olunacak komşu apartman kapıcıları, yöneticileri, varsa dava konusu apartmana yakın bakkal ve diğer işyerlerinin çalışanlarını dinleyerek, davacının davalı apartmanda çalışıp çalışmadığını, çalışmış ise ne kadarlık mesaisini davalı apartmana hasredip etmediğini araştırarak davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.05.2016 gününde oybirliği ile, karar verildi.