• 0352 211 11 11
  • info@metinpolat.av.tr
Markanın Hükümsüzlüğü Davası

Markanın Hükümsüzlüğü Davası

DAVACI MARKASININ TANINMIŞ MARKA OLMADIĞI YÖNÜNDEKİ BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİBAR EDİLEREK YİDK KARARININ DOĞRU OLDUĞU VE AÇILAN DAVANIN YERİNDE OLMADIĞI GEREKÇESİYLE DAVANIN REDDİ - HÜKMÜN ONANMASI

T.C YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2015 / 9394
Karar: 2016 / 3766
Karar Tarihi: 06.04.2016

ÖZET: Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ".........." markalarıyla davalının ".........." ibare başvurusu arasında görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olmadığı, bu açıdan 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunmadığı, davacı markasının 556 sayılı KHK'nın 8/4 maddesi anlamında da tanınmış marka olmadığı yönündeki bilirkişi raporuna itibar edilerek YİDK kararının doğru olduğu ve açılan davanın yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

(556 S. KHK. m. 8)

Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen davada ............ Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20.04.2015 tarih ve 2014/422-2015/61 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .......... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının tescil istediği 2012/35995 sayılı "........ ........" ibareli marka tescil başvurusuna müvekkilinin "......" ibareli markaları ile iltibasa neden olacağı ve aynı tür sınıflarda tescili istendiği için yaptıkları itirazın TPE Markalar Dairesi Başkanlığı'nca karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, TPE'nin verdiği kararın daha önce verilmiş olan Yargıtay kararları ve kendileri tarafından verilen YİDK kararları ile çeliştiğini, davalının "........" ibareli markasından haksız yarar sağlamak maksadıyla, kasıtlı ve kötü niyetli olarak "............" ibaresi için marka tescil başvurusunda bulunduğu ileri sürülerek, T.. E.. Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu Başkanlığı'nın 09/07/2014 tarih ve 2014-M-10568 sayılı ret kararının iptaline, diğer davalının marka başvurusunun reddi ile marka tescil edilmiş ise hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, dava konusu marka başvurusuna ilişkin TPE YİDK'nın kararının hukuka ve usule uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkilinin ........... bölümünde Tıbbi Onkoloji uzmanı olduğunu, ortağı olduğu (Fitonatural markasını kullanan) FGC şirketine de gıda takviyesi ürünleri konusunda danışmanlık yaptığını, davacı markasında esas unsurun "..........", davalı markasının ise "........" olduğunu, "Yunanca bitki anlamına gelen ön ek", ikinci kelimenin "Natural" olduğu doğal anlamına geldiği ve "............" markasının bir anlam bütünlüğü olduğunu, her iki markanın görsel ve fonetik açıdan farklı olduğunu anlamak için uzman olmaya gerek olmadığını, orta düzey tüketicilerce karıştırılma ihtimalinin olmadığını, davacının "........" markasının tanınmış bir marka olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ".........." markalarıyla davalının ".........." ibare başvurusu arasında görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olmadığı, bu açıdan 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunmadığı, davacı markasının 556 sayılı KHK'nın 8/4 maddesi anlamında da tanınmış marka olmadığı yönündeki bilirkişi raporuna itibar edilerek YİDK kararının doğru olduğu ve açılan davanın yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06.04.2016 tarihinde oybirliği ile, karar verildi. 


WhatsApp
Hemen Ara