Günümüzde özellikle kadınların maruz kaldığı şiddet eylemlerinin giderek artması nedeniyle şiddeti önlemeye yönelik bir takım somut adımlar atılmıştır. Aile içi şiddet uygulayan kişilere verilecek ceza arttırılmış, toplumsal duyarlılık çalışmaları yapılmış, bu çerçevede 8 Mart 2012 tarihinde Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun yürürlüğe girmiştir. Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra pratikte koruma kararı veya uzaklaştırma tedbiri olarak adlandırdığımız ve şiddet uygulayan kimsenin kadından uzaklaştırılmasını sağlayan kararlar yürürlüğe konulmuştur. 20 Mart 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun gereğince; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişiler korunabilmekte ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla tedbirler alınabilmektedir.
Bu kanundan şiddet mağduru olan evliler, nişanlılar, yakın ilişki içinde yaşayanlar, nişanlılık veya evlilik birliği ya da beraberliği herhangi bir sebeple sona ermiş olanlar da yararlanabilmektedir.
Şiddete uğrayan aile bireyi veya şiddeti gören, tanık olan diğer kişiler şikâyet ve ihbar başvurusunda bulunarak koruma kararı alabilir. Bu başvuru polis merkezine, jandarma karakoluna, cumhuriyet savcılığına veya aile mahkemesi hâkimliğine yapılabilir. Bulunulan yerde aile mahkemesi yoksa dilekçenin sulh hukuk mahkemesine verilmesi gerekir. Şiddet uygulayan eşten alınan başka bir nafaka yoksa eşin evden uzaklaştırıldığı süre boyunca kendisinin ve çocukların geçimini sağlayacak bir nafaka talep edilebilir. Bu talep uzaklaştırmak için verilen dilekçede yer almalıdır. Ayrıca şiddet uygulayan eşin gelir durumunu gösterir belgelerinde dilekçeye eklenmesi gerekir.
4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunda aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinin özellikle kadınların ve çocukların korunması amacıyla şiddet uygulayan aile bireyi hakkında alınabilecek tedbirler yer almaktadır. Koruma kararı kapsamında alınacak tedbirlerin uygulanma süresi en fazla 6 aydır. Koruma kararı talebi bu süre sona erdikten sonra şiddet eylemlerin yeniden başlamasıyla yeniden istenebilir. Koruma kararı tedbirlerinden en önemlisi 6 aya kadar verilen evden uzaklaştırma kararıdır. Ayrıca ortak ev dışında başka bir yerde kalınıyorsa bu eve ve iş yerinize şiddet uygulayan kişinin uzaklaştırılması talep edilebilir. Bu koruma kararı tedbirinin verilmesi şiddet uygulayan bireyin uzaklaştırıldığı konutun elektrik, su, doğalgaz gibi giderlerini karşılamasını engellemez. Kişi uzaklaştırma sonucunda bu giderlerini karşılamıyorsa hâkime müracaat edilebilir. Mahkeme bu tedbire hükmedilmesine dosya üzerinden yapacağı evrak incelemesi ile karar verir.
Aile içi şiddet, aile bireylerinden birinin fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanmasını muhtemel olan hareket, baskı, tehdit olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle henüz gerçekleşmemiş olaylar için dahi tedbir kararı alınması istenebilir.
Eşin evden uzaklaştırılabilmesi için Aile Mahkemesi'ne başvurulmalıdır.
Evden uzaklaştırma ve verilen koruma kararı hususuna uyulup uyulmadığı kolluk kuvvetleri denetleyecektir. Polis ya da jandarma uzaklaştırılan evi haftada bir kez ziyaret eder, komşuların bilgisine başvurur, mağdurun yakınları ile görüşür, muhtardan bilgi alır ve evin çevresinde araştırmalar yapar. Ancak ülkemizde koruma kararı hususunun uygulanması hiçe sayılmaktadır. Polisler hakkında koruma kararı verilen kadını neredeyse hiçbir zaman ziyaret etmemektedir. Şiddet uygulayan kişi bu tedbir kararına uymaz, konuta girmeye çalışırsa derhal polise, jandarmaya veya cumhuriyet savcılığına bildirilmelidir. Bu durumda cumhuriyet savcılığı kamu davası açar ve şiddet uygulayıp koruma tedbiri kararına uymayan eşe üç aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Ayrıca aile içi şiddet TCK’ya göre suçtur. Koruma kararı talebinden başka şiddet uygulayan kişiden TCK hükümlerine göre şikâyetçi olunabilir.