Adli kontrol (CMK 109), tutuklama öncesinde uygulanan ve kişinin kaçmasını veya delil karartmasını engelleyerek, tutuklanma yolunu kapatan bir koruma tedbiridir.
Adli kontrol, tutuklama öncesinde uygulanması mecburi olan bir kurumdur. Kanun koyucu, CMK 101/1‟deki düzenlemesinde, tutuklama kararı verilirken, “adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağını belirten hukuki ve fiili nedenlerin neler olduğunun mutlaka belirtilmesi” mecburiyeti öngörmüştür.
Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu‟nun 13/1-b maddesi uyarınca, Müdürlük karar öncesinde mahkeme veya hakimin isteği üzerine; şüpheli veya sanığın geçmişi, ailesi, çevresi, eğitimi, kişisel, sosyal ve ekonomik durumu, ruhsal ve psikolojik durumu, topluma ve mağdura karşı taşıdığı risk hakkında ayrıntılı sosyal araştırma raporu hazırlayıp sunar.
Uygulamada tamamen ihmal edilen bu raporun temini için, müdafiin uyarı görevini yapması, gerekirse itiraz yoluna başvurmasını öneririz.
6352 sayılı Kanun ile CMK 109 değiştirilerek, uygulamaya sınır getiren üç yıl süresi kaldırıldı ve adli kontrol yükümlülüklerine 109‟ncu maddenin 3‟ncü fıkrasında sayılanlara ek olarak üç yeni adli kontrol yükümlülüğü getirildi: (j) Konutunu terk etmemek; (k) Belirli bir yerleşim yerini terk etmemek; (1) Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek.
Uygulamada denetimli serbestlik amaçlandığı gibi çalışmadığı için, adli kontrol kararı ve uygulaması gereği gibi yerleşmemiştir. Ancak, yargılama makamlarının tutuklama kararı yerine öncelikle vermeleri gereken adli kontrol yükümlülüklerinin süre açısından sınırsız hale gelmesi ve yükümlülük çeşitlerinin artması, karar açısından önemli bir rahatlık getirmiştir.
Adli kontrol, şüphelinin aşağıda gösterilen bir veya birden fazla yükümlülüğe tabi tutulmasını içerir (CMK 109/3): a) Yurt dışına çıkamamak. b) Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak. c) Hâkimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde meslekî uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak. d) Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek. e) Özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek. f) şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, belirlenen meblağı bir defada veya birden çok taksitle süresinde ödemek. Cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak. g) Silâh bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silâhları makbuz karşılığında adli emanete teslim etmek. h) Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere aynî veya kişisel güvenceye bağlamak. i) Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adlî kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek. j) Konutunu terk etmemek. k) Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek. l) Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek.
Şüphelinin adli kontrol yükümlülüklerine uyup uymadığını denetlemek, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu‟nun 13‟ncü maddesi uyarınca, Müdürlüğün kovuşturma evresindeki görevleri arasındadır.