Anonim Şirkette Pay Türleri
Paylar, çeşitli yönlerden sınıflandırılmakta ve oluşan türlere de farklı hukuki sonuçlar bağlanmaktadır.
Nakit Karşılığı Pay / Ayın Karşılığı Pay
Kural olarak, pay sahiplerinin anonim ortaklığa getirecekleri sermayenin nakit (para) olması zorunluluğu yoktur; para dışındaki değerlerin de sermaye konulması mümkündür (TTK. 128, 342).
Ayın sermayeye değer biçilme yöntemi (m. 343) ve değerin anasözleşmede gösterilmesi gerektiği, kanunda özel olarak düzenlenmiştir (m. 339/1,e).
Oy Hakkı Olan Pay / Oydan Yoksun Pay
TTK m.434/2’ye göre, her pay sahibi, yalnız bir payı olsa bile en az bir oy hakkını haizdir fakat birden çok paya sahip olanlara tanınacak oy sayısı anasözleşme ile sınırlandırılabilir. Şu hâlde, TTK’ya göre, kural olarak oysuz pay olamaz.
Özellikle eklemeliyiz ki oy hakkı, payın kanunen veya anasözleşme ile belirlenmiş bulunan en az miktarının ödenmesi ile doğar (m. 435).
İtibari Değeri Olan Pay / İtibari Değeri Olmayan Pay
TTK m.476 uyarınca, payın itibari değeri en az bir kuruştur; bu değer ancak birer kuruş ve katları olarak yükseltilebilir. Bu değer, Cumhurbaşkanlığınca yüz katına kadar artırılabilir. Bu kurala aykırı şekilde çıkarılan paylar geçersizdir; çıkaranlar da zararlardan müteselsilen sorumludurlar. Şu hâlde, itibari değersiz pay olmaz. İtibari değerden aşağı bir bedelle de senet çıkarılamaz fakat itibari değerlerinden daha yüksek bir bedelle (primli, agiolu) çıkarılabilmeleri için de anasözleşmede hüküm bulunması veya genel kurulun karar alması gerekir (m. 347).
TTK, itibari değere önemli bazı sonuçlar bağlamış; pay sahipliği haklarının kullanımı ve primli çıkarılacak paylarda primin hesabı gibi bazı konularda itibari değeri ölçü kabul etmiştir. TTK m. 434, pay sahiplerinin oy haklarını, genel kurulda, paylarının toplam itibari değeriyle orantılı olarak kullanacaklarını açık hükme bağlamıştır. Ayrıca, kazanç ve tasfiye payı dağıtımında pay oranına, hatta pay karşılığında yapılan ödemelerin sermayeye olan oranına bakılır (m. 507, 508).
İmtiyazlı Pay / Adi Pay
İlk veya değiştirilmiş anasözleşme ile, bir kısım paylara imtiyaz tanınabilir; imtiyaz, kâr payı, tasfiye payı, rüçhan ve oy hakkı gibi hususlarda diğerlerine oranla paya tanınan üstün bir hak veya kanunda öngörülmemiş yeni bir pay sahipliği hakkıdır (m. 479-480, 360). Böyle bir ayrıcalıkla donatılmış paylara imtiyazlı pay, böyle bir ayrıcalık tanınmamış olanlara ise adi pay denilmektedir.
İmtiyazlar ancak anasözleşme ile oluşturulur. TTK imtiyazı, “paya tanınan üstün bir hak veya kanunda öngörülmemiş yeni bir pay sahipliği hakkı” şeklinde tanımladıktan sonra, 360’ıncı maddesinde, “belirli pay gruplarına, özellik ve nitelikleriyle belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine ve azınlığa yönetim kurulunda temsil edilme hakkı” tanınması yoluyla da imtiyaz oluşturulmasına izin vermiştir.
İmtiyaz konusu olabilecek haklar sınırlı değildir; nitekim m. 478/2’deki “gibi” sözcüğü de bunun kanıtıdır. Kâr ve tasfiye payı dağıtımı, rüçhan ve oy hakkı yanında, bu sözcüğe dayanılarak tahvil ve intifa senetleri alma, ortaklık tesislerinden yararlanma gibi birçok hususta imtiyaz oluşturulabileceği kabul edilmektedir.
Ülkemizde özellikle oy hakkında imtiyaza daha çok rastlanabilmektedir.
Örneğin, bazı payların sahipleri genel kurul toplantılarında ellerindeki pay başına birer oy kullanırlarken anasözleşmede diğer bazı payların her birisinin beşer oy hakkı sağlayacağı düzenlenmiş olabilir. Böylece, eşit itibari değerli paylardan bir kısmına oyda imtiyaz tanınmış olur (TTK m. 479/1). Öte yandan TTK, farklı itibari değerdeki paylara eşit oy hakkı tanınması yoluyla düşük itibari paylar lehine bir imtiyaz sağlanmasına izin vermemiştir (m. 479).
Kanun, bir paya en çok onbeş oy hakkı tanınabileceğini düzenlemek suretiyle bir üst sınır getirmiştir fakat kurumsallaşmanın gerektirdiği veya haklı bir nedenin kanıtlandığı durumlarda bu sınırlama uygulanmayacaktır. Bu iki durumda, şirket merkezinin bulunduğu yerin asliye ticaret mahkemesinin, gerekçeyi inceleyip, sınırlamadan istisna etme kararı vermesine gerek vardır (m. 479/2). Oyda imtiyaz, anasözleşme değişikliklerinde, ibra ve sorumluluk davası açılmasında uygulanmaz (m. 479/3).
Bir ortaklıkta imtiyazlı payların bulunmasının en önemli sonucu, imtiyazlı paylara zarar verici nitelikteki anasözleşme değişiklikleri, kayıtlı sermaye sistemine geçiş ve sistem içinde yönetim kurulunca yapılacak sermaye artırımlarında, karar, imtiyazlı pay sahiplerinin haklarını ihlal edici nitelikte ise, kararın uygulanabilmesi için, imtiyazlı pay sahipleri özel kurullarının ayrıca toplanarak ilgili kararı onaylamalarına gerek bulunmasıdır (TTK m. 454).
Bedelli Pay / Bedelsiz Pay
Sermaye artırımlarında, artırılan sermaye ortaklık içi kaynaklardan karşılanıyor ise, artırılan kısım karşılığı çıkarılan paylar, bir bedel alınmaksızın, artırımın tescili anında mevcut pay sahiplerine dağıtılır. Bu paylara bedelsiz (yeniden ödemesiz veya gratis) paylar denilir ve bedelsiz pay alma hakkı, kaldırılamaz, sınırlanamaz ve bu haktan vazgeçilemez (m. 462/3).
Buna karşılık, dış kaynaklardan sermaye artırımı yapılıyorsa çıkarılacakyeni paylardan almak isteyen mevcut ortakların ve üçüncü kişilerin, ortaklığa pay bedellerini ödemeleri gerekir (m. 461). Bu paylara ise bedelli paylar denilir.
Pay için hisse, pay senedi için hisse senedi ifadeleri de kullanılmaktadır.